Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) veEğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen)ŞanlıurfaİlBaşkanıİbrahimCoşkun, 2023-2024 Eğitim-Öğretim yılının sona ermesinin ardından yazılıaçıklama yaptı.
Coşkun, eğitim sisteminde köklü değişikliklerinyapılması gerektiğine vurgu yaptı.Coşkun açıklamasında şu ifadelere yer verdi:“2023-2024 eğitim ve öğretim yılı sona ermişbulunmaktadır. Son yıllarda bütçeden en çok pay ayrılmasına rağmen, yıllardırtartışılan, zaman zaman kimi yerleri düzeltilen, müfredat değişmeleri, sınavsistemi değişiklikleri, sürekli yeniden çıkarılan, değiştirilen ikincilmevzuat, öğretmen açığı-norm kadro fazlası ikilemine dönüşen atama süreçleri,öğretmen yer değişikliği işlemlerinin rayına oturtulamayışı gibi sebeplerleeğitim sisteminden beklenen yarar, umulan katkı bir türlü elde edilememiştir. Geride bıraktığımız eğitim ve öğretim dönemi, öncelikleasla hiçbir psikolojik ve pedagojik dayanağı olmadığı için anlamaktazorlandığımız, öğretmeni, adını hak eden bir meslek kanunundan dahi mahrumbırakan, korumasız kılıp şiddete teslim eden umursamaz ve umarsız bir ortamdasürmüştür. Bu ortamdan cesaret bulan şuursuz saldırganlık, birçoğu ölümlesonuçlanan öğretmene şiddete yönelmiştir. Önümüzdeki eğitim yılına hazırlanmak üzere aragirdiğimiz tatil dönemi, öncelikle hazin ve vahim sonuçlar doğuran sebepleriortadan kaldıran çareler ve çözümler üretmek için bir fırsat bilinmelidir. Öğretmenlerin işlerinden memnuniyetleri ya damemnuniyetsizlikleri eğitimin niteliğini, dolayısıyla ülkenin geleceğiniilgilendirmektedir. Öğretmenlerin umutsuzluğa kapılmalarını önlemek ve onlardankaliteli hizmet almak için, kendilerine en başta iyi bir eğitim sistemi, iyiçalışma ortamı ve iyi imkânlar sunulmalıdır. Yetki ve sorumluluk sahibi herkes,eğitim çalışanlarının içinde yaşadığı durumun “mutsuz mecburlar” üretmepotansiyeline sahip olduğunun farkına varmalı ve bütünsel çözüm üretme gayretiiçine girmelidir. EĞİTİMÇALIŞANLARININ MALİ HAKLARI İYİLEŞTİRİLMELİDİR Enflasyonun sabit gelirliler ve tüketiciler nezdindecan yaktığı, temel tüketim maddeleri ve emtia fiyatlarının yoksunluk eşiğiniyükseltip yoksulluk sayısını artırdığı, hedeflerin ve vaatlerin hâlâerişilmekten uzak olduğu bir ekonomik ortam, en çok ücretlilerin, kamugörevlilerinin hayatını olumsuz etkilemektedir. Ekonominin makro ve mikro düzeyrakamları, enflasyon ve döviz oranları dikkate alındığında, kamu görevlilerininalım gücünün düştüğü net bir şekilde görülmektedir. Bu çerçevede eğitimçalışanları ve kamu görevlilerinin ücretlerinde oluşan kayıpları ve enflasyonayenilme riskini giderecek mahiyette mali haklarında iyileştirmeleryapılmalıdır. EĞİTİMCİLERİNBEKLENTİLERİ VE VERİLEN TAAHHÜTLER DE DİKKATE ALINMALIDIR Anayasa Mahkemesi’nin kariyer basamakları sürecineilişkin olarak verdiği karar sonrası sürecin Öğretmenlik Meslek Kanunu taslağıiçinde yeniden ele alınması beklenmektedir. Paydaşların görüşleri ve talepleridoğrultusunda herkesin yararlanmasına açık, özgün, maddi ve manevi açıdantatminkâr bir kariyer sistemi ivedilikle kurulmalıdır. Yazılı sınavınkaldırılması; söz verildiği üzere uzman öğretmenlik için aranan hizmetsüresinin 5 yıl, başöğretmenlik için aranan hizmet süresinin 10 yıl olarakdüzenlenmesi; şube müdürü veya dengi ya da üzeri kadrolarda bulunan eğitimçalışanlarına da şartları taşımaları kaydıyla uzman/başöğretmenlik ünvanı almahakkı tanınması gibi düzenlemeler hayata geçirilmelidir. SÖZLEŞMELİÖĞRETMENLİK KALDIRILMALI, SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLERE VERİLEN SÖZLER YERİNEGETİRİLMELİDİR Öğretmenlerin anayasal haklarını sınırlayan, ailebütünlüğünü bozan, eşleri birbirinden, çocukları da anne babalarından ayrıbırakan, öğretmeni eşi ile işi, sağlık ile işsizlik arasında tercihte bulunmayazorlayan, öğretmenler odasında ayrımcılık oluşturan, öğretmenlik mesleğini veöğretmenin itibarını zedeleyen sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına derhal sonverilmeli, sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilmelidir. Sözleşmeli öğretmenlere, kadroya geçirilme sürecineilişkin kalıcı bir düzenleme yapılması beklenmeksizin mazerete ve isteğe bağlıyer değişikliği hakkı başta olmak üzere kadrolu öğretmenlere tanınan haklarverilmelidir. MÜLAKATLAATAMA YÖNTEMİNDEN VAZGEÇİLMELİDİR Öğretmen adaylarının farklı komisyonlarca bir kaçdakikalık mülakatla elenmesi adalet duygusunu zedelemektedir. Millî EğitimBakanlığı, maşeri vicdanı yaralayan mülakatla öğretmen alımından davazgeçmelidir. EĞİTİMCİLEREŞİDDETE KARŞI YASAL DÜZENLEME YAPILMALIDIR Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olayları münferiteylemler olmaktan çıkmış, yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiş, eğitim veöğretim hizmetinin yürütülmesini sekteye uğratacak dereceye varmışbulunmaktadır. Bu şiddet eylemlerinde, mevcut yasal düzenlemelerin bu fiillerekarşı caydırıcı nitelikte ceza öngörmemesi ile şiddet uygulayan kişilerin bueylemlerinin adli ve idari makamlarca önemsenmeyeceği ve ciddi bir cezayaptırımıyla karşılaşmayacakları inancı önemli bir rol oynamaktadır. Bunedenle, eğitim çalışanlarına karşı eğitim ve öğretim hizmetinin sunumundankaynaklı şiddet eylemlerine yönelik önleyici ve koruyucu nitelikte cezai vehukuki tedbirlerin alınması elzemdir. Eğitim çalışanları, kendilerine yönelikşiddet olaylarına karşı caydırıcılık, şiddete uğrayan çalışana da hukuki korumasağlayacak nitelikte yasal düzenlemelerin gerçekleştirilmesini acilen talepetmekte ve beklemektedir. Fiziksel şiddetin yanı sıra, eğitim çalışanlarını veöğretmenleri hedef alan, iftira ve suç isnadı niteliğindeki haksız ve mesnetsizşikâyetler şeklindeki psikolojik şiddete karşı da adım atılmalıdır. Adli veidari soruşturmaya maruz kalınması sonucunu doğuran mesnetsiz ve delilsizitham, şikâyet ve suç isnatları nedeniyle müsebbiplerine yönelik idari ve adlisoruşturma/kovuşturma açılabilmesi konusunda somut adım atılmalıdır.ÜCRETLİÖĞRETMENLİĞE SON VERİLMELİEğitimin niteliğinin artırılması ve okullar/bölgelerarasındaki nitelik farkının kapatılması, okullarda boş ders kalmamasına vesınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin bulunmasına bağlıdır. Ücretli öğretmensayısıyla birlikte düşünüldüğünde sistemdeki öğretmen açığının, bütçekısıtlamaları, tasarruf tedbirleri bahanesi arkasına sığınılarakkapatılamayacağı açıktır. İhtiyaç olmasına rağmen yeterli atama yapılmamakta,yeterli aday bulunduğu hâlde atama yapılıp ihtiyaç karşılanmamaktadır. Bu durum‘önce eğitim’ iradesiyle çelişmektedir. Eğitimde fırsat eşitliği vurgusuyapılan bir sistemde, öğretmen açığını kapatmaya yönelik nitelikli politikalarbenimsenmelidir.ÖĞRETMENLERİNYER DEĞİŞİKLİĞİ SÜRECİNDEKİ AKSAKLIKLAR GİDERİLMELİDİR Öğretmen atama ve yer değiştirme iş ve işlemlerindeeğitim ve öğretim faaliyetlerini sekteye uğratacak düzeydeki tasarımeksiklikleri, öğretmenlerin yer değişikliği taleplerinin karşılanamamasına,mağduriyetlerin yanı sıra çalışma barışının bozulmasına ve motivasyon kaybınaneden olmaktadır. Dezavantajlı ve elverişsiz şartların hüküm sürdüğü yerleşimyerlerinde görev yapan eğitim çalışanlarına yönelik gönüllülüğü esas alacaktedbirler alınmalı, makul ve kalıcı bir atama ve yer değiştirme sistemikurulmalıdır. MEMURVE HİZMETLİLERİN HAKLARI İYİLEŞTİRİLMELİDİR Memur ve hizmetlilerin özlük haklarıiyileştirilmelidir. Genel idare hizmetleri sınıfı, teknik hizmetler sınıfı,yardımcı hizmetler sınıfı çalışanları ile diğer hizmet sınıflarında çalışanlareğitim ve öğretim hizmetinin aksamadan en etkin şekilde yürütülmesi için emeksarf etmektedir. Eğitim ve öğretim sınıfı çalışanlarına tanınan haklarkendilerine de tanınmalıdır. Bu çerçevede, bütün personelin birinci dereceyekadar yükselebilmelerine imkân sağlanmalı; birinci derecedeki bütün personele3600 ek gösterge verilmeli; hazırlık ödeneği, öğretmenlerle birlikte eğitim veöğretim hizmetlerinin yürütülmesinde emek sarf eden Millî Eğitim Bakanlığı’nınmerkez ve taşra teşkilatı kadrolarında görevli tüm hizmet sınıflarındaki eğitimçalışanlarına da ödenmelidir. Genel idare hizmetleri sınıfı, teknik hizmetler sınıfı,yardımcı hizmetler sınıfı ve diğer hizmet sınıflarında yer alan eğitimçalışanlarının liyakat ve kariyer ilkeleri çerçevesinde mesleki ilerlemelerinisağlayan en önemli araçlardan biri olan görevde yükselme ve ünvan değişikliğisınavları konusunda somut adım atılmalı, sınav ve atama takvimi, Bakanlıkçalışma takvimine alınarak belirsizlik giderilmelidir. 657 sayılı Kanun’un yürürlüğe konulduğu tarihten buyana geçen zaman zarfında kamu idaresinde gerçekleşen gelişim ve dönüşümkarşısında hiçbir fiilî gerekçesi ve olgusal gerçekliği kalmayan yardımcıhizmetler sınıfı uygulamasına son verilmeli; bu sınıfta yer alan çalışanlargenel idare hizmetleri sınıfına geçirilmelidir. PROFESYONELBİR MESLEK OLARAK YAPILANDIRILMALIDIR Eğitim yönetiminde temel sorun, yönetici seçme veatamada belirsiz ve kestirilemez politikaların izlenmesi, uzun vadeli birperspektifin oluşturulamaması, neticede kalıcı bir modelin inşa edilememesidir.Bir eğitim kurumuna öğretmen olarak atanabilme yeterliliğine sahip olmak okuruma yönetici olarak atanabilmenin birinci şartı olmalı, eğitim kurumuyöneticiliği ikincil görev kapsamından çıkarılmalı, bu önemli vazifegörevlendirme ile değil kadrolu olarak yürütülmelidir. Eğitim yöneticiliğininmeslekleşmesi, mesleki yeterliliklerin belirlenmesi, meslek öncesi ve meslekiçinde yetiştirme ile liyakat, uzmanlık, bilgi, beceri ve tutum eksenindeyapılacak seçme ve atama, eğitim yönetiminin somut adımlar atılması beklenentemel parametreleridir. Eğitim kurumu yöneticiliğine atama/görevlendirmeninyazılı sınav puanı ile nesnel kıstaslara dayalı mesleki çaba ve başarı ölçümü üzerindengerçekleştirileceği bir sisteme ihtiyaç bulunmaktadır. Öğretmenlik MeslekKanunu taslağında düşünülen eğitim kurumlarına yönetici görevlendirmede sınav,eğitim ve tekrar sınav şeklinde planlanan görevlendirme sürecinin, meslekibilgi birikimi ve tecrübeyi hiçe sayan sınav odaklı bir yönetici seçme usulününişlevsel olmayacağı, yetkinliğini ve kurumunu geliştirmek için çabalayanyöneticiler yerine sınava hazırlanan yönetici ve yönetici adayları üreteceğiunutulmamalıdır. ŞUBEMÜDÜRLERİNİN VE ŞEFLERİN SORUNLARINA DUYARLI BİR YAKLAŞIM SERGİLENMELİDİR Şube müdürü ve şefler başta olmak üzere, yönetimhizmetleri kadro grubuna, görev, yetki ve sorumluluklarının genişliğiyle uyumluolmayan, yetersiz özlük hakları verilmiştir. Şube müdürleri ve şeflerin özlükhakları, sorumlulukları ekseninde iyileştirilmeli, rotasyondan kaynaklanansorunlar çözülmelidir.DEPREMİNYOL AÇTIĞI SORUNLAR BÜTÜNÜYLE GİDERİLMELİDİR Şubat 2023’te meydana gelen depremler, yaygın biryıkıma ve 50 bini aşkın vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden olmuştur.Deprem bölgesindeki konut ihtiyacı, hayat kalitesinin bozulması ve zorunlu yerdeğişikliği gibi etmenler, eğitim ve öğretim üzerindeki olumsuz etkilerini hâlâhissettirmektedir. Yeniden inşa ve kentsel dönüşüm uygulamaları çerçevesindebölgedeki eğitim kurumu ihtiyacı hızla tespit edilerek giderilmeli, mevcutkurumların altyapıları ve kapasiteleri güçlendirilmelidir. Bölgedeki eğitim veöğretimi etkileyecek en önemli unsurlar arasında bulunan öğretmenlerinpsikolojik iyi olma hâlleri, barınma ve hayat şartlarının niteliği ve mevcutdesteklerin devamlılığı, yeni atanacak öğretmenlerin nerelerdegörevlendirileceği ve barınma şartları ile ilgili sorunlar hızla çözümekavuşturulmalıdır. Hem bölgedeki öğretmenlerin hem de yeni atanacaköğretmenlerin kalıcı konutlarına ulaşmasına öncelik verilmeli ve öğretmenlerinbölgedeki görevlerinin sürekliliği sağlanmalıdır.
Coşkun, eğitim sisteminde köklü değişikliklerinyapılması gerektiğine vurgu yaptı.Coşkun açıklamasında şu ifadelere yer verdi:“2023-2024 eğitim ve öğretim yılı sona ermişbulunmaktadır. Son yıllarda bütçeden en çok pay ayrılmasına rağmen, yıllardırtartışılan, zaman zaman kimi yerleri düzeltilen, müfredat değişmeleri, sınavsistemi değişiklikleri, sürekli yeniden çıkarılan, değiştirilen ikincilmevzuat, öğretmen açığı-norm kadro fazlası ikilemine dönüşen atama süreçleri,öğretmen yer değişikliği işlemlerinin rayına oturtulamayışı gibi sebeplerleeğitim sisteminden beklenen yarar, umulan katkı bir türlü elde edilememiştir. Geride bıraktığımız eğitim ve öğretim dönemi, öncelikleasla hiçbir psikolojik ve pedagojik dayanağı olmadığı için anlamaktazorlandığımız, öğretmeni, adını hak eden bir meslek kanunundan dahi mahrumbırakan, korumasız kılıp şiddete teslim eden umursamaz ve umarsız bir ortamdasürmüştür. Bu ortamdan cesaret bulan şuursuz saldırganlık, birçoğu ölümlesonuçlanan öğretmene şiddete yönelmiştir. Önümüzdeki eğitim yılına hazırlanmak üzere aragirdiğimiz tatil dönemi, öncelikle hazin ve vahim sonuçlar doğuran sebepleriortadan kaldıran çareler ve çözümler üretmek için bir fırsat bilinmelidir. Öğretmenlerin işlerinden memnuniyetleri ya damemnuniyetsizlikleri eğitimin niteliğini, dolayısıyla ülkenin geleceğiniilgilendirmektedir. Öğretmenlerin umutsuzluğa kapılmalarını önlemek ve onlardankaliteli hizmet almak için, kendilerine en başta iyi bir eğitim sistemi, iyiçalışma ortamı ve iyi imkânlar sunulmalıdır. Yetki ve sorumluluk sahibi herkes,eğitim çalışanlarının içinde yaşadığı durumun “mutsuz mecburlar” üretmepotansiyeline sahip olduğunun farkına varmalı ve bütünsel çözüm üretme gayretiiçine girmelidir. EĞİTİMÇALIŞANLARININ MALİ HAKLARI İYİLEŞTİRİLMELİDİR Enflasyonun sabit gelirliler ve tüketiciler nezdindecan yaktığı, temel tüketim maddeleri ve emtia fiyatlarının yoksunluk eşiğiniyükseltip yoksulluk sayısını artırdığı, hedeflerin ve vaatlerin hâlâerişilmekten uzak olduğu bir ekonomik ortam, en çok ücretlilerin, kamugörevlilerinin hayatını olumsuz etkilemektedir. Ekonominin makro ve mikro düzeyrakamları, enflasyon ve döviz oranları dikkate alındığında, kamu görevlilerininalım gücünün düştüğü net bir şekilde görülmektedir. Bu çerçevede eğitimçalışanları ve kamu görevlilerinin ücretlerinde oluşan kayıpları ve enflasyonayenilme riskini giderecek mahiyette mali haklarında iyileştirmeleryapılmalıdır. EĞİTİMCİLERİNBEKLENTİLERİ VE VERİLEN TAAHHÜTLER DE DİKKATE ALINMALIDIR Anayasa Mahkemesi’nin kariyer basamakları sürecineilişkin olarak verdiği karar sonrası sürecin Öğretmenlik Meslek Kanunu taslağıiçinde yeniden ele alınması beklenmektedir. Paydaşların görüşleri ve talepleridoğrultusunda herkesin yararlanmasına açık, özgün, maddi ve manevi açıdantatminkâr bir kariyer sistemi ivedilikle kurulmalıdır. Yazılı sınavınkaldırılması; söz verildiği üzere uzman öğretmenlik için aranan hizmetsüresinin 5 yıl, başöğretmenlik için aranan hizmet süresinin 10 yıl olarakdüzenlenmesi; şube müdürü veya dengi ya da üzeri kadrolarda bulunan eğitimçalışanlarına da şartları taşımaları kaydıyla uzman/başöğretmenlik ünvanı almahakkı tanınması gibi düzenlemeler hayata geçirilmelidir. SÖZLEŞMELİÖĞRETMENLİK KALDIRILMALI, SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLERE VERİLEN SÖZLER YERİNEGETİRİLMELİDİR Öğretmenlerin anayasal haklarını sınırlayan, ailebütünlüğünü bozan, eşleri birbirinden, çocukları da anne babalarından ayrıbırakan, öğretmeni eşi ile işi, sağlık ile işsizlik arasında tercihte bulunmayazorlayan, öğretmenler odasında ayrımcılık oluşturan, öğretmenlik mesleğini veöğretmenin itibarını zedeleyen sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına derhal sonverilmeli, sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilmelidir. Sözleşmeli öğretmenlere, kadroya geçirilme sürecineilişkin kalıcı bir düzenleme yapılması beklenmeksizin mazerete ve isteğe bağlıyer değişikliği hakkı başta olmak üzere kadrolu öğretmenlere tanınan haklarverilmelidir. MÜLAKATLAATAMA YÖNTEMİNDEN VAZGEÇİLMELİDİR Öğretmen adaylarının farklı komisyonlarca bir kaçdakikalık mülakatla elenmesi adalet duygusunu zedelemektedir. Millî EğitimBakanlığı, maşeri vicdanı yaralayan mülakatla öğretmen alımından davazgeçmelidir. EĞİTİMCİLEREŞİDDETE KARŞI YASAL DÜZENLEME YAPILMALIDIR Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olayları münferiteylemler olmaktan çıkmış, yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiş, eğitim veöğretim hizmetinin yürütülmesini sekteye uğratacak dereceye varmışbulunmaktadır. Bu şiddet eylemlerinde, mevcut yasal düzenlemelerin bu fiillerekarşı caydırıcı nitelikte ceza öngörmemesi ile şiddet uygulayan kişilerin bueylemlerinin adli ve idari makamlarca önemsenmeyeceği ve ciddi bir cezayaptırımıyla karşılaşmayacakları inancı önemli bir rol oynamaktadır. Bunedenle, eğitim çalışanlarına karşı eğitim ve öğretim hizmetinin sunumundankaynaklı şiddet eylemlerine yönelik önleyici ve koruyucu nitelikte cezai vehukuki tedbirlerin alınması elzemdir. Eğitim çalışanları, kendilerine yönelikşiddet olaylarına karşı caydırıcılık, şiddete uğrayan çalışana da hukuki korumasağlayacak nitelikte yasal düzenlemelerin gerçekleştirilmesini acilen talepetmekte ve beklemektedir. Fiziksel şiddetin yanı sıra, eğitim çalışanlarını veöğretmenleri hedef alan, iftira ve suç isnadı niteliğindeki haksız ve mesnetsizşikâyetler şeklindeki psikolojik şiddete karşı da adım atılmalıdır. Adli veidari soruşturmaya maruz kalınması sonucunu doğuran mesnetsiz ve delilsizitham, şikâyet ve suç isnatları nedeniyle müsebbiplerine yönelik idari ve adlisoruşturma/kovuşturma açılabilmesi konusunda somut adım atılmalıdır.ÜCRETLİÖĞRETMENLİĞE SON VERİLMELİEğitimin niteliğinin artırılması ve okullar/bölgelerarasındaki nitelik farkının kapatılması, okullarda boş ders kalmamasına vesınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin bulunmasına bağlıdır. Ücretli öğretmensayısıyla birlikte düşünüldüğünde sistemdeki öğretmen açığının, bütçekısıtlamaları, tasarruf tedbirleri bahanesi arkasına sığınılarakkapatılamayacağı açıktır. İhtiyaç olmasına rağmen yeterli atama yapılmamakta,yeterli aday bulunduğu hâlde atama yapılıp ihtiyaç karşılanmamaktadır. Bu durum‘önce eğitim’ iradesiyle çelişmektedir. Eğitimde fırsat eşitliği vurgusuyapılan bir sistemde, öğretmen açığını kapatmaya yönelik nitelikli politikalarbenimsenmelidir.ÖĞRETMENLERİNYER DEĞİŞİKLİĞİ SÜRECİNDEKİ AKSAKLIKLAR GİDERİLMELİDİR Öğretmen atama ve yer değiştirme iş ve işlemlerindeeğitim ve öğretim faaliyetlerini sekteye uğratacak düzeydeki tasarımeksiklikleri, öğretmenlerin yer değişikliği taleplerinin karşılanamamasına,mağduriyetlerin yanı sıra çalışma barışının bozulmasına ve motivasyon kaybınaneden olmaktadır. Dezavantajlı ve elverişsiz şartların hüküm sürdüğü yerleşimyerlerinde görev yapan eğitim çalışanlarına yönelik gönüllülüğü esas alacaktedbirler alınmalı, makul ve kalıcı bir atama ve yer değiştirme sistemikurulmalıdır. MEMURVE HİZMETLİLERİN HAKLARI İYİLEŞTİRİLMELİDİR Memur ve hizmetlilerin özlük haklarıiyileştirilmelidir. Genel idare hizmetleri sınıfı, teknik hizmetler sınıfı,yardımcı hizmetler sınıfı çalışanları ile diğer hizmet sınıflarında çalışanlareğitim ve öğretim hizmetinin aksamadan en etkin şekilde yürütülmesi için emeksarf etmektedir. Eğitim ve öğretim sınıfı çalışanlarına tanınan haklarkendilerine de tanınmalıdır. Bu çerçevede, bütün personelin birinci dereceyekadar yükselebilmelerine imkân sağlanmalı; birinci derecedeki bütün personele3600 ek gösterge verilmeli; hazırlık ödeneği, öğretmenlerle birlikte eğitim veöğretim hizmetlerinin yürütülmesinde emek sarf eden Millî Eğitim Bakanlığı’nınmerkez ve taşra teşkilatı kadrolarında görevli tüm hizmet sınıflarındaki eğitimçalışanlarına da ödenmelidir. Genel idare hizmetleri sınıfı, teknik hizmetler sınıfı,yardımcı hizmetler sınıfı ve diğer hizmet sınıflarında yer alan eğitimçalışanlarının liyakat ve kariyer ilkeleri çerçevesinde mesleki ilerlemelerinisağlayan en önemli araçlardan biri olan görevde yükselme ve ünvan değişikliğisınavları konusunda somut adım atılmalı, sınav ve atama takvimi, Bakanlıkçalışma takvimine alınarak belirsizlik giderilmelidir. 657 sayılı Kanun’un yürürlüğe konulduğu tarihten buyana geçen zaman zarfında kamu idaresinde gerçekleşen gelişim ve dönüşümkarşısında hiçbir fiilî gerekçesi ve olgusal gerçekliği kalmayan yardımcıhizmetler sınıfı uygulamasına son verilmeli; bu sınıfta yer alan çalışanlargenel idare hizmetleri sınıfına geçirilmelidir. PROFESYONELBİR MESLEK OLARAK YAPILANDIRILMALIDIR Eğitim yönetiminde temel sorun, yönetici seçme veatamada belirsiz ve kestirilemez politikaların izlenmesi, uzun vadeli birperspektifin oluşturulamaması, neticede kalıcı bir modelin inşa edilememesidir.Bir eğitim kurumuna öğretmen olarak atanabilme yeterliliğine sahip olmak okuruma yönetici olarak atanabilmenin birinci şartı olmalı, eğitim kurumuyöneticiliği ikincil görev kapsamından çıkarılmalı, bu önemli vazifegörevlendirme ile değil kadrolu olarak yürütülmelidir. Eğitim yöneticiliğininmeslekleşmesi, mesleki yeterliliklerin belirlenmesi, meslek öncesi ve meslekiçinde yetiştirme ile liyakat, uzmanlık, bilgi, beceri ve tutum eksenindeyapılacak seçme ve atama, eğitim yönetiminin somut adımlar atılması beklenentemel parametreleridir. Eğitim kurumu yöneticiliğine atama/görevlendirmeninyazılı sınav puanı ile nesnel kıstaslara dayalı mesleki çaba ve başarı ölçümü üzerindengerçekleştirileceği bir sisteme ihtiyaç bulunmaktadır. Öğretmenlik MeslekKanunu taslağında düşünülen eğitim kurumlarına yönetici görevlendirmede sınav,eğitim ve tekrar sınav şeklinde planlanan görevlendirme sürecinin, meslekibilgi birikimi ve tecrübeyi hiçe sayan sınav odaklı bir yönetici seçme usulününişlevsel olmayacağı, yetkinliğini ve kurumunu geliştirmek için çabalayanyöneticiler yerine sınava hazırlanan yönetici ve yönetici adayları üreteceğiunutulmamalıdır. ŞUBEMÜDÜRLERİNİN VE ŞEFLERİN SORUNLARINA DUYARLI BİR YAKLAŞIM SERGİLENMELİDİR Şube müdürü ve şefler başta olmak üzere, yönetimhizmetleri kadro grubuna, görev, yetki ve sorumluluklarının genişliğiyle uyumluolmayan, yetersiz özlük hakları verilmiştir. Şube müdürleri ve şeflerin özlükhakları, sorumlulukları ekseninde iyileştirilmeli, rotasyondan kaynaklanansorunlar çözülmelidir.DEPREMİNYOL AÇTIĞI SORUNLAR BÜTÜNÜYLE GİDERİLMELİDİR Şubat 2023’te meydana gelen depremler, yaygın biryıkıma ve 50 bini aşkın vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden olmuştur.Deprem bölgesindeki konut ihtiyacı, hayat kalitesinin bozulması ve zorunlu yerdeğişikliği gibi etmenler, eğitim ve öğretim üzerindeki olumsuz etkilerini hâlâhissettirmektedir. Yeniden inşa ve kentsel dönüşüm uygulamaları çerçevesindebölgedeki eğitim kurumu ihtiyacı hızla tespit edilerek giderilmeli, mevcutkurumların altyapıları ve kapasiteleri güçlendirilmelidir. Bölgedeki eğitim veöğretimi etkileyecek en önemli unsurlar arasında bulunan öğretmenlerinpsikolojik iyi olma hâlleri, barınma ve hayat şartlarının niteliği ve mevcutdesteklerin devamlılığı, yeni atanacak öğretmenlerin nerelerdegörevlendirileceği ve barınma şartları ile ilgili sorunlar hızla çözümekavuşturulmalıdır. Hem bölgedeki öğretmenlerin hem de yeni atanacaköğretmenlerin kalıcı konutlarına ulaşmasına öncelik verilmeli ve öğretmenlerinbölgedeki görevlerinin sürekliliği sağlanmalıdır.